Apartman çatılarındaki güneş potansiyeli, Almanya’nın enerji dönüşümüne yön verebilir

CLEW’in aktarımına göre, Federal destekli Ariadne adlı araştırma projesi tarafından hazırlanan rapor, çok katlı konut bloklarının çatı potansiyelinin bugüne kadar büyük ölçüde kullanılmadığını ortaya koyuyor. Rapora göre, tek veya iki ailelik konutlarda ve büyük ölçekte kurulan sistemlerde kaydedilen kapasite artışının yanı sıra, konut bloklarına yönelik uygulamaların yaygınlaşması halinde önemli bir katkı sağlanabilir.
Rapor, konut bloklarındaki güneş enerjisi projelerinin ekonomik uygulanabilirliğini değerlendirdiğinde; yüksek idari yük, kısa süreli sözleşmeler ve karmaşık işlem süreçlerinin yaygınlaşmayı engellediğini belirtiyor. Bu engellerin aşılabilmesi için öneriler şöyle sıralanıyor:
- Ölçüm ve faturalandırma süreçlerinde standartlaştırma
- Düzenleyici süreçlerin sadeleştirilmesi
- Akıllı sayaç kullanımının yaygınlaştırılması
- Bu binalarda yaşayanları güneş enerjisi projelerine katılmaya teşvik edecek desteklerin artırılması
Araştırma, bu adımların hayata geçirilmesi halinde konut bloklarının çatılarını güneş enerjisinde önemli bir kaynak haline getirebileceğini öne sürüyor.
Öte yandan, Almanya Ekonomi Bakanı Katherina Reiche, geçtiğimiz günlerde yayınlanan “enerji dönüşümüne dair durum değerlendirmesi” raporunu takiben bazı yenilenebilir enerji hedeflerinde revizyona gidilmesini önermiş durumda. Bakan henüz güneş enerjisi kapasitesi hedeflerinde doğrudan bir düşüş önerisi sunmamış olsa da, çatıya monte güneş sistemleri için sağlanan desteğin kaldırılmasını gündeme getirme niyetinde. Bu tasarı, güneş enerjisi sektörü tarafından büyüme ivmesini kesintiye uğratacak bir adım olarak eleştiriliyor.
Yenilenebilir enerji devreye girdiğinde Almanya’da enerji üretimleri 2025’in ilk dokuz ayında brüt elektrik talebinin yaklaşık yüzde 57’sini karşılamış durumda. Buna ek olarak 2024’te güneşteki kapasite artışı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 25 artış göstermiş.
Araştırmacılar, konut bloklarının çatılarının güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesinin Almanya’nın 2030 iklim ve enerji hedeflerine ulaşmasında önemli bir katkı oluşturabileceğini vurguluyor. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşebilmesi için idari ve teknik engellerin giderilmesi ile halkın projelere katılımının teşvik edilmesi şart görülüyor.
Berlin: Yerel zorunluluklarla güneşe geçiş
Berlin, yeni inşaatlar ve büyük çatı yenilemeleri için güneş enerjisi sistemlerini zorunlu hale getirerek, kent ölçeğinde bir “solar dönüşüm” stratejisini uygulamaya koydu. 1 Ocak 2023’ten itibaren yürürlüğe giren bu zorunluluk sayesinde kentteki güneş enerjisi sistemi sayısı üç katına çıktı.
Bu yıl itibarıyla Berlin’de 53 bin fotovoltaik sistemi, toplam 459 MW kapasiteyle kurulu durumda; bu durum şehrin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 5’ine karşılık geliyor. Zorunluluk uygulamaya konulmadan önce, şehirde yaklaşık 15 bin sistem ve 194 MW kapasite bulunuyordu.
Berlin hükümeti, “Masterplan Solarcity” adı verilen plan kapsamında 2035 yılına kadar 4 bin 400 MW kapasite hedefine ulaşmayı ve güneş enerjisinin elektrik tüketimi içindeki payını yüzde 25’e çıkarmayı amaçlıyor. Ancak henüz Berlin, bu hedeflere ulaşmak açısından mesafe katetmiş değil; zorunluluk getirilmiş olsa da sistem kurulumlarının daha yüksek kapasiteli çatı sistemlerine kayması gerekiyor.
Berlin’deki zorunluluk yaklaşımı, şehirlerin enerji dönüşümüne nasıl yön verebileceğine dair bir test alanı olarak görülüyor. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin yeni “Çatılarda Güneş Standardı” (Solar Rooftop Standard) düzenlemesiyle birlikte, tüm yeni binaların güneş enerjisi sistemlerine hazırlanması gerekecek. Bu düzenleme, 2030’a kadar AB çapında ek 150-200 GW çatı tipi PV kurulmasını tetikleyebilir.
Berlin örneği ve çok katlı binaların çatı potansiyeli araştırması, Almanya’da güneş enerjisi yaygınlaşmasında hem yerel inisiyatiflerin hem de ulusal düzeyde stratejilerin önemini ortaya koyuyor.
Konut blokları üzerindeki potansiyelin harekete geçirilmesiyle Almanya’nın 2030 hedefine anlamlı katkı sağlanabilir. Fakat bu potansiyelin hayata geçebilmesi için Berlin’de uygulanan zorunluluk modeline benzer düzenleyici çerçeveler, finansman mekanizmaları ve teknik altyapı desteği kritik görünüyor.
Berlin özelinde, finansal teşvik programlarının genişletilmesi (SolarPlus gibi destekler), şirket çatılarına sistem kurulumunun teşviki ve uygulanabilir istisna taleplerinin dikkatle yönetilmesi de öncelikli adımlar arasında sayılıyor.