Küresel Ekonomide Görünüm: Fed Faiz İndirimlerini Sınırladı

Küresel piyasalar, ABD ve Kanada merkez bankalarının faiz indirimleriyle hareketli bir hafta geçirdi. Ancak, ek indirimlerin olmayabileceği sinyalleri tahvil faizlerini artırdı. Fed

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Kanada Merkez Bankası’nın faiz indirimleriyle hareketli bir hafta yaşandı. Ancak, her iki merkez bankası başkanının açıklamaları, yıl sonuna kadar ek indirimlerin olmayabileceği sinyali verince, tahvil faizleri yükseldi.

ABD Merkez Bankası, 1 Aralık’tan itibaren bilanço küçültme sürecini sonlandıracağını duyurdu. Fed Başkanı Jerome Powell, son haftalarda para piyasalarında sıkılaşma sinyalleri görüldüğünü belirterek, bunun üç yıldır süren sıkılaştırma döneminin sonuna gelindiğini ifade etti.

Fed, faizleri 25 baz puan düşürmesine rağmen, Powell “Aralık ayında yeni bir indirim beklemeyin” uyarısında bulundu. Kanada Merkez Bankası da ABD tarifelerinin ekonomide yarattığı hasar nedeniyle faiz indirimi yaptı, ancak Banka Başkanı, mevcut faiz seviyesinin enflasyonu %2 civarında tutmak ve büyümeyi desteklemek için uygun olduğunu belirtti.

Bu açıklamalar, yatırımcıların “faiz indirim döngüsü hızlanacak” beklentilerini zayıflattı ve ABD ile Kanada tahvil faizleri yukarı yönlü hareket etti.

ABD ekonomisi, hükümet kapanması nedeniyle resmi GSYH verisi açıklanamasa da, ekonomistler büyümenin “sağlam bir tempoda” seyrettiği konusunda hemfikir. Bu performansta en büyük payın yapay zekâ yatırımları ve yazılım-hardware harcamalarına ait olduğu belirtiliyor.

İstihdam artışı yavaşlarken, konut sektöründe durgunluk sürüyor. Ancak şirketlerin ekipman ve yazılım yatırımlarında belirgin artış var.

Euro Bölgesi’nde enflasyon %2’nin üzerinde seyretmeye devam ederken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) faizleri üçüncü toplantıda da sabit tuttu. ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyon görünümünün genel hatlarıyla değişmediğini ancak “belirsizliklerin sürdüğünü” söyledi.

Buna karşın Eurostat verilerine göre, Euro Bölgesi ekonomisi üçüncü çeyrekte %0,2 büyüyerek beklentileri aştı. Fransa son iki yılın en güçlü büyümesini kaydederken, Almanya ve İtalya ekonomileri durgun seyretti.

Almanya’da iş dünyası güveni, 2022’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Bu gelişme, ülke ekonomisinin iki yıllık resesyonun ardından toparlanabileceğine dair umutları artırdı.

Çin Komünist Partisi, ülke ekonomisinde tüketimin payını “önümüzdeki beş yılda belirgin biçimde artırma” kararı aldı. Bu adım, 2025’te tırmanan ABD-Çin ticaret geriliminin ardından ihracata bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

Meksika ekonomisi, ABD’ye bağımlılığı nedeniyle tehlikeli bir kavşakta bulunuyor. Doğru politikalarla yıllık %2,2 büyüme potansiyeli mümkünken, devlet müdahalesinin artması ve ticaret savaşı riskinin büyümesi halinde sıfır büyüme senaryosu gündeme gelebilir.

ABD-Çin geriliminin azalmasıyla birlikte bakır fiyatları Londra’da rekor seviyeye ulaştı. Yılbaşından bu yana %25’in üzerinde artış gösteren bakır, 2017’den bu yana en iyi performansını sergiliyor.

İlgili Haberler: TÜRKİYE BİR KUŞAĞI KAYBETME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA! OECD Raporu Eğitimin Alarm Zillerini Çaldı · Küresel Üretim Yavaşlıyor: Trump’ın Gümrük Vergileri Sipariş Defterlerini Vurdu

Başa dön tuşu