“OVP’nin tarım hedefleri ancak sahaya yansırsa anlamlı olur”

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Orta Vadeli Program’da tarıma dair yer alan başlıkların yıllardır dile getirdikleri konuları içerdiğini belirterek, “Önemli olan bu hedeflerin bir bütün olarak tüm yurtta sahaya yansıyabilmesi” dedi.

İREM CEYLİN DEMİRCAN / İZMİR
 
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, geçtiğimiz günlerde açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) tarıma dair yer alan başlıkların yıllardır dile getirdikleri ve borsa olarak destek verdikleri konuları içerdiğini belirterek, “Önemli olan bu hedeflerin bir bütün olarak tüm yurtta hayata geçirilebilmesi” dedi. Azalan su kaynaklarına dikkat çeken Kestelli, İzmir’de barajlardaki doluluk oranlarının tarihi dip seviyelere indiğini vurguladı.
 
8 Eylül’de açıklanan OVP’nin tarım alanında pek çok başlık içerdiğine değinen Kestelli, “Programın içerdiği maddeler hepimizin bildiği, yıllardır savunduğu, Borsa faaliyetlerimiz çerçevesinde ön ayak olup desteklediği konular. Önemli olan, daha önce açıklanan programlarda da benzerleri yer alan bu maddelerin, bir bütün olarak ve tüm yurdu kapsayacak şekilde hayata geçirilebilmesi. Çünkü ülkemizde yapısal reform ihtiyacı duyan en önemli alanların başında tarım geliyor. Biz Borsa olarak sürecin hem takipçisi hem de destekçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
 
“Su kaynaklarını doğru kullanmalıyız”
Günümüzde en önemli sorunların başında azalan su kayanlarının yer aldığını ve su kaynaklarının azalmasının da tarımı ciddi bir şekilde etkilediğini hatırlatan Kestelli, “Küresel iklim değişikliği su döngüsünü hızlandırıp düzensizleştiriyor. Yüzey sularında azalma, yeraltı sularında tükenme ve su kalitesinde bozulma aynı anda görülüyor. Nitekim İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan altı barajda su seviyeleri tarihi dip noktalarda. En büyük yüzey su kaynağı olan Tahtalı barajında doluluk oranı 29 Eylül itibariyle sadece yüzde 3,61. Ülkemizde yıllık su tüketiminin yüzde 77’si tarımda, yüzde 12’si günlük tüketimde, yüzde 11’i ise sanayide kullanılıyor.  Su kaynaklarının azalması tarımı da sert bir şekilde etkiliyor. Tarım ürünlerinin verim ve kalitesinde azalmalar olurken, suya ulaşımdaki enerji maliyetleri artıyor. Üreticilerimiz geçmişte 30-40 metrelerden yeraltı suyu temin edebilirken, şimdi 200-250 metrelerden su çekmek zorunda kalıyor. Su kullanımın talebini düşürmek amacıyla günlük tüketim, tarım ve sanayide su ayak izimizi düşürecek önlemleri hayata geçirmek zorundayız” dedi.

“Destekler yeterli değil”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı 2026 desteklerini değerlendiren Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, bitkisel üretimde destek katsayısının %27 artışla dekara 310 liraya çıkarıldığını, genç ve kadın çiftçilere ilave destek verileceğini söyledi. Hayvancılıkta %180’e varan artışlar ve çoban desteğinin 81 bin liraya yükselmesinin de önemli olduğunu kaydetti. Ancak desteklerin üretici beklentilerini karşılamadığını vurgulayan Tuncer, “Bugün bir litre süt üretmenin maliyeti 20-22 TL iken referans fiyat 19,60 TL. Referans fiyat piyasayı anlık rahatlatır ama yapısal sorunları çözmez. Tarımın güçlü bir geleceği, kök nedenleri çözecek akılcı politikalarla mümkün” dedi.

Kaynak: Ekonomim

Başa dön tuşu