Temiz enerji, fosil yakıt talebinin yüzde 75’ini karşılama potansiyeline ulaştı

We Mean Business Koalisyonu, Enerji Geçişleri Komisyonu, Ember ve E3G tarafından hazırlanan “Güçlendirme: Temiz Enerji Fosil Yakıt Talebini Nasıl Şüpheye Düşürüyor” başlıklı analiz, mevcut temiz enerji teknolojilerinin bugün küresel fosil yakıt talebinin yüzde 75’ini karşılayabilecek durumda olduğunu ortaya koydu. Rapor, petrol, gaz ve kömür üreticilerinin gelecekteki pazar beklentilerini abarttıkları ve bu kaynakların ciddi yapısal risklerle karşı karşıya olduğu uyarısını yapıyor.

Rapor, elektrifikasyonun hızlanması ve yenilenebilir enerji maliyetlerindeki düşüşün enerji piyasalarını benzeri görülmemiş bir hızla dönüştürdüğünü belirtiyor.

On yıl önce, küresel ölçekte fosil yakıt yatırımları, temiz enerjiye yapılan yatırımları geride bırakıyordu. Bugün ise tablo tersine dönmüş durumda: temiz enerji yatırımları, fosil yakıtların yaklaşık iki katına ulaştı ve bu dönüşüm, küresel GSYİH büyümesini desteklerken milyonlarca kişiye de istihdam sağlıyor.

Rapora göre yenilenebilir elektrik, dünya enerji karışımında yüzde 40’ı aşmış durumda. Güneş enerjisi, tarihin en hızlı büyüyen enerji kaynağı konumunda. 2023-2024 döneminde yalnızca yeni güneş, rüzgâr ve batarya kapasitesi sayesinde 650 TWh’ten fazla fosil yakıt kullanımı ortadan kaldırıldı. Bu miktar, Güney Kore’nin yıllık elektrik tüketiminden daha fazla.

Elektrikli araçlar ve ısı pompaları öne çıkıyor

Rapor, elektrifikasyonun ulaşımdan sanayiye kadar pek çok sektörde talep yapısını değiştirdiğini vurguluyor. Elektrikli araçların küresel satışlardaki payı 10 yıl içinde yüzde 4’ten yüzde 22’ye yükseldi. Bu dönüşüm, günlük 1,3 milyon varil petrolün yerini almış durumda. 2030’a kadar bu miktarın günde 5 milyon varile çıkması bekleniyor.

Isı pompaları ve elektrikli endüstriyel sistemler ise fosil yakıt bazlı alternatiflere kıyasla üç ila beş kat daha verimli. Bu durum, petrol ve gaz kullanımını destekleyen argümanların giderek zayıflamasına neden oluyor.

We Mean Business Koalisyonu Genel Müdürü Maria Mendiluce, “Mesaj açık: Temiz enerjiye geçiş hızlanıyor ve fosil yakıtlar değer kaybediyor. İşletmelerin ve hükümetlerin fosil yakıtlara bel bağlamaya devam etmesi ciddi riskler taşıyor. Akıllıca adım, temiz enerjiye daha fazla yatırım yapmaktır; büyümenin, istihdamın ve rekabet gücünün kaynağı budur.” dedi.

Rapor, petrol talebinin bu on yıl içinde zirveye ulaşacağını, elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla yüksek maliyetli üreticilerin zorlanacağını belirtiyor. Petrokimya sektörü dahi bu kaybı telafi edemiyor. Gazdan elektrik üretiminin de rekabet avantajı zayıflarken, kömürün düşüşü kalıcı hale gelmiş durumda. Son on yılda planlanan kömür kapasitesi yüzde 65 azaldı ve yeni projeler yalnızca 10 ülkede yoğunlaşıyor.

Şirketler de bu dönüşümün farkında. 15 ülkede 1.400’den fazla üst düzey yöneticiyle yapılan bir ankete göre, yüzde 90’ı yenilenebilir elektriği yatırım kararlarında kritik görüyor. Katılımcıların yarısı, hükümetlerin geçişi desteklememesi halinde faaliyetlerini başka ülkelere kaydırabileceğini söylüyor.

Ember Enerji Stratejisti Kingsmill Bond, “Dünya, 18. yüzyılda biyokütle yakıtlarından fosil yakıtlara geçişten bu yana en derin enerji dönüşümünü yaşıyor. Elektrifikasyon, maliyet, verimlilik ve güvenlik açısından fosil yakıtların yerine geçiyor. Bu süreç, yeni kazananlar yaratırken fosil yakıt endüstrisini altüst ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Başa dön tuşu