UNEP Raporu: Soğutma Ekipmanları Emisyonları Azaltabilir

Brezilya’nın Belem kentinde açıklanan UNEP raporu, soğutma sistemlerinden kaynaklanan emisyonların 2022’de 4,1 milyar ton seviyesine ulaştığını ortaya koydu.

Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenen COP30 kapsamında açıklanan “Küresel Soğutma Raporu 2025” (Global Cooling Watch 2025), 2022’de soğutma sistemlerinden kaynaklanan emisyonların 4,1 milyar ton seviyesine ulaştığını belirtiyor. Bu emisyonların üçte biri soğutucu gaz sızıntılarından, üçte ikisi ise enerji tüketiminden kaynaklanıyor.

Rapora göre, iklim değişikliği ile birlikte artan sıcaklıklar ve yükselen gelir düzeyleri, soğutma ekipmanı kullanımını 2050’ye kadar üç katına çıkarabilir. Bu durum, enerji talebini ve dolayısıyla karbon salımlarını ciddi biçimde artıracak.

UNEP, mevcut gidişata alternatif olarak sunduğu “Sürdürülebilir Soğutma Yolu” stratejisiyle, 2050’ye kadar dünyadaki soğutma cihazı sayısının yüzde 40 oranında azaltılabileceğini, emisyonların ise 2,6 milyar ton karbondioksit eşdeğeri düşürülebileceğini vurguladı.

Bu strateji; şehirlerde pasif soğutma yöntemlerinin uygulanmasını, düşük enerjili sistemlerin kullanılmasını ve soğutucu gazların kademeli olarak azaltılmasını öngörüyor. UNEP, bu yaklaşımın enerji tüketimini düşürürken, şehirlerdeki ölümcül sıcak hava dalgalarına karşı direnç oluşturabileceğine dikkat çekiyor.

UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, şehirlerdeki “ısı adası” etkisinin sıcaklıkları 10 dereceye kadar artırabildiğini belirterek, “Sokakta yürürken hissettiğimiz o beton fırın etkisi artık tam anlamıyla bir şehir fırınına dönüşüyor. Küresel ısınmayı sınırlandırma hedefleri gerçekleştirilemedi, bu da ölümcül sıcak hava dalgalarının daha sık, şiddetli ve yoğun olacağı anlamına geliyor.” dedi.

Andersen, 2050’ye kadar tehlikeli sıcaklıklara maruz kalan yoksul şehir nüfusunun yüzde 700 artabileceğini belirterek, soğutmaya erişimin su, enerji ve hijyen kadar temel bir hizmet olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.

Soğutmanın yalnızca klima sistemleriyle sınırlı düşünülmemesi gerektiğini belirten Andersen, “Eğer sadece klimaya yönelirsek sera gazlarını artırır, maliyetleri yükseltir ve elektrik şebekelerini zorlarız. Akıllı binalar, doğal soğutma ve enerji verimliliği odaklı şehir planlamasıyla karbon ayak izimizi azaltabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Singapur İklim Eylemi Elçisi Ravi Menon, Asya’da yaklaşık 1 milyar insanın aşırı sıcaklardan etkilenebileceğine dikkat çekerek, “Isı stresi halk sağlığını ve iş gücü verimliliğini olumsuz etkiliyor. Artan soğutma talebi elektrik sistemleri üzerinde ciddi baskı yaratıyor.” dedi.

Brezilya Çevre ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Adalberto Maluf da, şehirleri sıcaklık artışına karşı daha dayanıklı hale getirmenin öncelik olması gerektiğini belirtti.

İlgili Haberler: BM İklim Taahhütleri Küresel Emisyonları Azaltma Hedefli · Yenilenebilir Enerji Yatırımları Fosil Yakıtları Geçti

Başa dön tuşu